Pazartesi, Eylül 28, 2009

Sarı ördek ve yavruları...:)))

Sürekli gezmenin ülke değiştirmenin güzel yanları kadar dezavantajlarıda var... Yeni yerler yeni insanlar tanımak güzel ama.. Küçük çocuğunuz varsa hep birşeyler yarım kalıyor...:( Oyuncaklarımızın çoğunu Pakistanda bırakmak zorunda kadık... Bir çocuk için anı olabilecek çok şeyide... Ya da almaktan vazgeçtik yaşına göre alınması gereken çok şeyi... Bisikletli yürüteçten vazgeçtik bu yüzden... Çocukların zeka gelişimleri ile ilgili ahşap oyuncaklardan da... Türkiyeden hepsini getiremeyiz diye düşündük... Şimdi burda bulamıyoruz...:(
Bu sarı ördek ve yavrularını görünce almadan geçemedik... Hiç banyo oyuncağı olmamıştı kuzumun...
Başka şeyler veriyorduk eline normalde... Onlarlada oynuyodu ama bu yüzen ördekleri pek sevdik...:)
Yavruları daha çok...:)
Sanki biliyor gibi... Onlarda kendisi gibi yavrucuk...:)
Bir adıda benim kuzumun "happy duck" tı zaten...:))))

Kış geliyor...

Burada havalar serinledi hayli... Öğle sonrası çıkacak olursak kışlık giymek gerekebiliyor... Biz kış gelmeden dışarının tadını çıkaralım diyoruz ama sanki küçük bir kış var zaten...:) Dün babamız biraz erken gelince pazara kadar yürüyelim bazı eksiklerimizi alalım dedik... Yol üstündeki her markete uğrayınca pazara varamadan paramız bitti bizde yarı yoldan geri döndük...:)))
 Kalın kışlık giymeyi sevmesede kuzucuk mevzu dışarı çıkmak olunca herşeye tamam... Hemde keyifle...:)))

Azıcık sıkıldığımız zamanlar oldu tabii yine de... O kadar zaman arabada oturdu... Her köpeğin peşinden koşmak istedi ama izin vermedik.. Kuşları kovalamak istedi ama izin vermedik...:)))

Ama yinede ağlamadan dayandı kuzucuk... Bizde onu ödüllendirdik... Çok sevdiği haşlanmış süt mısır aldık kuzuma... Keyifle kemirdi...:)))

Eve dönerken aynı sahne... Hüzünlüyüz yine...

Melek yüzlüm...

Kuzum pek önlük kullanmayı sevmiyor... Yakamıza takmak yerine başka türlü işlerde kullanıyoruz daha çok... Mama sandalyesinin tozunu alıyoruz... Yerleri siliyoruz... Anneyi siliyoruz..:)
Birde böyle kartpostallık nasıl olunur deniyoruz... Bir kez daha düşündürttü bana kız olsa ne güzel bir kız olurmuş diye...:)
Sonra defalarca denedi ama... Yok takılmıyo bu şey böyle yaaa...:)

Cumartesi, Eylül 26, 2009

Bayramlık...:)

Çok içimden gelmedi bayramlık resim koymak... Biraz buruk geçti bayramımız... İlk gün kutladık hep beraber... Sağolsun arkadaşlar uğradı... sonrası zaten iş günü idi... Babalar okula gitti...

Sonbahardan son günler...

Buralara sonbahar geldi... Hatta 10 güne gider diyor burdaki arkadaşlar... Öğlen vakti azıcık uğruyor güneş... Kuzucukta malum çok seviyor dışarıyı... Bizde fırsat buldukça çıkarıyoruz kuzumu açık havaya...
Alışıyorum yavaş yavaş saçsız haline... 10 gün sonra... İnşallah uzar çabucak diye dua ediyorum..
Kendiside alışıyor artık.. İlk zamanlar eli hep kafasındaydı... Hani saçın deyince elini başına götürüyordu... Unuttu şimdilerde...
Ama dışarıyı unutmuyor... Gördüğü herşeyi almak istiyor... İstediği yere gitmek...tabii mümkün olmuyor... Kıyamıyoruz ağlamasına ama bazen başka bi çözümde yok...:(
Birde hıyay seviyor kuzucuk... Bizde beraber alıyoruz onunla... Onuda kendi getirmeye çalışınca böyle oluyor...:)

Cuma, Eylül 25, 2009

Çatal-kaşık...

Bilal artık masada bizimle oturuyo... Bizimle yiyor, bizimle içiyor... Artık ona ayrı menü yapmıyoruz... Ramazanda ara vermiştik... Şimdi tekrar başladık... Kuzumda yalnız yemekten hiç hoşlanmamıştı zaten...:)
Tabii biz çatal, kaşık kullanınca o da özeniyor... arada eline veriyoduk küçük çatalla... Artık hayli güzel tutuyor çatalı... Bizde gittik oğluşa minik plastik kaşık, çatal, tabak, bardak aldık...:)

Perşembe, Eylül 24, 2009

Kimse yok mu?

Genelde kuzumun altını değiştirince yıkıyoruz... Çok nadir ıslak havlu kullanıyoruz... geçen poposunu kuruladıktan sonra üstünü giyerken havlu pantolon düğmesine sıkışmış... Çıkaramayınca bu feryatlar çıktı ortaya...:)

Boyumuz kadar terlik..:)

Bu aralar en büyük hevesimiz anne babanın ayakkabı ve terliklerini giymek... Misafirliğe gittiğimiz yerlerde bizim ayakkabılarımızı alıp geliyor... Başkalarınınkini değil... Biliyoruz yani hangisi bizim ayakkabımız...:)
Hayli zamandır kendi ayakkabısını biliyor zaten... Dışarı gidiyoz hani senin ayakkabın dediğimizde hemen koşup ayakkabılığı açmaya uğraşıyoruz... Sabahları çok erken gidiyor babamız... 7.15 te evden çıkmış oluyor... Kuzucuk babasını göndermek için kalkmaya başladı...:) Tabii baba dışarı giderde kuzucuğu almazsa ortalığı ayağa kaldırmazmıyız... O zaman hemen hani senin ayakkabın yok diyorum... Hadi ayakkabılarını alda gel... Ayakkabılığı henüz açamadığı için bayaaa uğraşıyor... Bu arada gitmiş oluyor baba... Daha az ağlıyoruz... Saçlarımız gitti bu arada... Berberde kesilirken benimde içim gitti ama başka çözüm bulamadık... Başımızdaki konaklarla başedemedik... İyice yaraya çevirince kestirelim dedik... Sonrada keşke bayramdan sonra kesseydik diye hayıflandık babasıyla..:(

Cuma, Eylül 18, 2009

Bornoz keyfii...:)

 Kuzucuğa bu bornoz Nebahat halamızdan geldi... Ananemizde de vardı bi tane ama büyüktü... Giydirmek pek mümkün olmuyordu.. Sadece sarıp çıkarabiliyoduk... Geçen gün tek başıma yıkadım ilk defa kuzumu... Kuzumda yalnızım diye heralde beni hiç yormadı üzmedi... Hatta ilk defa bornozunu bile giydi...:)))
Pek bi hoşuna gitti... Dolandı ortalıkta bornozuyla hayli zaman... Bende dokunmadım..

Yavrucukta sanki her odada birileri varmış gibi tek tek gezdi odaları....

Çarşamba, Eylül 16, 2009

İyiki doğdun kuzucum...)))

 Bugün tam 1 yaşına girdi kuzum... İnanması güç geliyor şimdi ama.. Tam bir sene geçti bizimle yaşamaya başlayalı... Pakistanda doğdu, Türkiyede yürüdü, Moldovada yaşına girdi...)))
Çok şeyi anlıyor artık... Otur deyince oturuyor... Getir deyince getiriyor... Dön poponu vuracam deyince dönüyor...:) Dışarı çıkmaya hazırlanırken hemen kendi ayakkabılarını getirip oturuyor... Halı siliyoruz popomus havada...:) Toz alıyoruz... Çamaşır bulaşık makinasına özel bir ilgimiz var...At diyor bişey isterken ellerini açıp... Banyo tuvalet kapısı açıksa hiç kaçırmıyoruz dört nala hemen ordayız... Biride kapıyı kapatırsa yüzüne ortalık ayağa kalkıyor artık... Kapı gıcırtısına oynuyor... Alaturka müzikleri hiç kaçırmıyo hemen alıcılar açılıyor... Mama deyip elimden tutup mutfağa götürüyor acıkınca... Şimdilik yemekle aramız iyi... Havhavları pisi pisileri tanıyoruz... Dışarda iken nerde kuş kedi köpek var orda bitiyoruz hemen... Kapının ardına saklanıp yada başka yere kafayı çıkarıp çıkarıp cee yapıyor... Şimdiden çizgi film sevmeye başladı... Birde molfixin gülen bebek reklamları... Çok mutlu oluyor ... Ne kadar çok şey var aslında anlatılacak... Ne kadar çok şey öğrendi bir senelik hayatında... Bıdı bıdı diye konuşuyo kendi... Daha dün ağlamasını beceremiyodu...Rabbim acısını göstermesin inş... buraya hep güzel haberlerini yazayım... Nice nice yıllar...
Moldovada çok geniş caddeler yürüme yolları var... Babamız gelince çıkabiliyoruz dışarı... 12 katlı bir binanın 7. katında oturuyoruz... Bahçe muhabbeti bitti bizim için yanii...
Buda doğum günü hediyemiz kuzucuğa... Gittik beraber aldık... Ayrılmak istemedi... İnat etti beraber taşıdık...:)))