Cumartesi, Mayıs 30, 2009

Hav hav...

Dün parka giderken gördük bu köpeği.. Çok tatlıydı.. Eskiler bilirler Lessie diye bir çocuk filmi vardı.. Ordaki köpeğe benziyor..

Azıcık baktık.. Ulaşmaya çalıştık.. Ses verdik..

Baktık olmuyor.. Geçtik gittik yanından parka doğru...

Cuma, Mayıs 29, 2009

Emekliyor...:)

Dün ilk defa anane, dayılar parka gittik beraber... Oğluşa göre küçük salıncak, kaydırak vs olmadığı için dayısı bol bol yürüttü.. Hala çok seviyo dışarıyı.. Azıcık mızırdansın hoop biri alıyo kucağına bahçede.. Burda feci alışacak.. Geri dönünce naparız bilmiyorum..:)
Kendi arabasını sürmeye çalışıyor.. Daha yarısına bile gelmiyorsun oğluş diyorum ama.. Nafile...:)
Ve emekliyor sayılır kuzum.. Sonunda poposunu kaldırabildi yerden..:)

Aynalarda ben..:)


Türkiyeye gelince daha çok boş vaktim olur başka şeylerle daha çok ilgilenebilirim sanıyodum.. Ama oğluş bana yapışık yaşamaya başladı.. Herkesi herşeyi yadırgadı... 10 gün oldu geleli nerdeyse daha yeni ayrılıyor.. Oda dışarı gidenlerle..:) Henüz hiçbiryere gidemedik ... Planladığımız hiç bir şeyi yapamadık...:)
Aynalara ilgisi hep vardı.. Ananesinin evindeki dev aynaları görünce hepten şaşırdı...:)
Aynadaki yaramaz böcüğü yakalamaya çalıştı...:)

Kavga etti onla bol bol laf yatiştirdi..:)
Öptü bol bol..Isırmaya çalıştı...:)
Sevdi sanırım kendini en sonunda... Eh iyi bi çocuğa benziyo dediii....:)

Çarşamba, Mayıs 20, 2009

Türkiyedeyiz...:)

Nihayet dün sabah 11 civarlarında indik Türkiyeye... Anane, dayı, dede karşıladı bizi havavalanında... Kimseye haber vermeyecektik... Dayış alacaktı bizi havaalanından ama anane anlamış... Babamızda babaannelere haber vermiş.. Nebahat halamızla babaannemizde akşam geldiler görmeye.. Sabredememişler biz gelene kadar..:)
2 saat kadar Pakistan havaalanında bekledik.. İşlemler geçiş vs uzun sürdü...
Gece 2.30 uyanan oğluş hiçde öyle göstermedi.. Hareketli canlıydı...
Meryem,Hilal,Hasan Fevzi,Murat bebek hep beraber bekledik uçağın kalkmasını..
Atatürk havalimanında uçakları görmek mümkün değil..
Pakistanda ise Uçakların her halini görebiliyoruz..
Oğluşla beraber izledik koca kuşları..:)
Etrafında ki herşeyi incelerken daha çok eğleniyor..Uçaklar yerine millet ne yapıyor diye baktı..Yanında geçen herkese asıldı..:)
Uçağımızın camından yakındaki uçaklara baktık..
Süt kardeşimiz Hasan fevzi sızmıştı yorgunluktan...:)
Bizimkide çok az uyumuştu ama çaktırmıyodu..:)
Koltuğuna yatırıp kemerlerini bağladık uçak kalkmadan..
Türkiye semalarındayız artık...
Bulutların üstünden canım memleketimize baktık..
Oğluş genelde sakin geçirdi yolculuğunu...15-20 dakikalık ağlama nöbetini saymazsak...Yatırdım koltuğa.. Sıkıca sardım...Uyudu...

Pazar, Mayıs 17, 2009

Pir Sohawa...1

Buralarda son günlerimiz olabilir... Pir Sohawa İslamabad'da çok meşhur bir yermiş... Bütün şehir ayaklarınızın altında... Babamızda burayı görmeden gitmeyelim diye bizi yemeğe götürdü...
Yolu baya bir tehlikeli... Daha önce gitmek istediğimizde yolları bol bol kavisli yamaçlı dik olduğu için çok götürmek istemiyordu..Dediği kadar da varmış...

Yol kenarlarında resim çekmek için özel yerler var...
Kuzum ve İslamabad..
İslamabad kanatlarımın altında...:)
Eskiden ormanmış şehrin olduğ yer.. Devlet kalemle çizmiş ve şehir haline getirmiş..
Olabildiğince yeşillik gözünüzün gördüğü heryer.
.
Resimde görünen göl Rewal Lake... O kadar çok gittik ki oraya piknik için...
İkindi vakti çıktık yola... Kuzucuk biraz şaşkın..

Faysal Camii..

Yeşilin her tonunu görmek mümkün yol boyu.
Önce gözümüzü doyurduk yani.. Manzaraya....

Cumartesi, Mayıs 16, 2009

Pir Sohawa...2

Pakistanın yemekleri çok acılı bol baharatlı... Kuzucum sadece chicken corn (tavuk çorbası) içebildi...
Bebekler için mama sandalyesi yokmuş... Bize yanları kapalı bir hasır sandalye getirdiler..
Tabii bizimki onda durur mu? Bir o yana zıplamaya çalıştı..Bir bu yana.. Masada ki her şeye el atmaya çalıştı.. Nasıl olurda annem beni yakalamadan sandalyeden uçabilirim taktikleri üzerinde  çalıştı..:)
Bende bütün bu çalışmalar arasında hem onu yakasından tutup doyurdum... Hem kendi karnımı.. Tek elle..:)

Pir Sohawa..3

Çok özenle hazırlanmış Pir sohawa da herşey..Sadece resim çekmek için bile gidilebilecek bi yer..
Biz daha çok oğluşa hatıralar bırakmak istedik.. Doğduğu yerden.
.
Açık havada koca minderli kanepeler...
Yumuşak .. oturması rahat.. Özellikle bebekler için...
Bizim uşakta halinden memnundu yanii...
Arkasında  doyumsuz manzara (henüz o anlamasada.:)
Etrafında bolca ilgi sevgi..
Ne ister ki bir çocuk başka diye düşünürken..Tabii ki anne kucağı... Sultan tahtıda olsa sanırım anne kucağı farklı...Allahım hem bizim annemizin kıymetini anlamayı hemde çocuklarımızın anne kıymeti bilen evlatlar olmasını nasip etsin inş..
Çiçeklerle dolu at arabası...
Kuzucuğu oturtmadan olmaz..
Şimdi sadece oyuncakları var.. Belki onların çocuları anlamayacaklar bile bu nedir...

Pir Sohawa..4

Her anne der ya benim çocuğum cennet çocuğu... Aslında manzara yer yada başka bişey güzelleştirmiyor resmi... İçindeki çocuktan dolayı güzel görünüyor başka şeyler ... Yorumsuz bundan sonrakiler... Resimler mi güzel yoksa benim oğluş mu güzelleştirmiş resimleri...:)







Küçük bir pano Pir sohawa resimlerinden...