Yavrum..Cennet yamaçlarından kopup gelen cennet kokulu çiçeğim...Rabbimin güzel emaneti...Meleklerin arkadaslık ettiği güzel yavrucuk...Nasıl öderiz senin gibi güzel bir nimetin şükrünü bilmiyorum...Her halin ayrı güzel,her güzelliğin ayrı özel...Ama uyurken bir başka güzelsin...Bakmalara doyamıyor insan..Öpmelere bile kıyamıyor...Anlıyorsun ki daha senin arkadaşların melekler...Bulaşmamışsın daha dünyanın hiç bir kötülüğüne...Yüzüne günahın izi değmemiş...Gafletin kokusu sinmemiş ruhuna...İsyan alıp yürümemiş bedenine...Bir cennet kuşusun sanki...Dünyaya uçmaya gönderilmiş...Bu yüzden mi bu kadar çok seviliyorsun...Rabbim günahsızlıgın kadar mı çok sevdiriyor seni...Dua ediyorum annem sana...Şimdiden bütün hayatın, bütün arkadaşların, evliliğin, herşeyin için...Ve benden uzak olmaman içinde...Sende benim gibi annenin gözlerini beş bin kilometre ötelere baktırmayasın diye...Hatırlamayacaksın bu zamanları biliyorum...Gece sabahlara kadar kollarımda taşıdığımı..Sabaha kadar seni uyandırmamak için kıpırdamadan yattığımı yanında... Bende hatırlamıyorum annemin benim için yaptıklarını...Ama şimdi anlıyorum ... Sen hayatıma girdikten sonra annem...Umarım sen benim kadar geç kalmazsın..
Henüz bir kaç saat oldu dünyaya gözlerini açalı...Rabbim bahtını da tahtını da güzel eylesin inş..
Melekler gibi uyuyor dedikleri bu olsa gerek...
Öylesine saf öylesine temiz...
Senin için hazırlanmış herşey annem...O kadar çok bekledi ki annen baban seni...Bu yatağa gelip yatıncaya kadar sen...
O kadar çok dualar edildi ki...Herkesler...Şimdi annen onlara çook dualar ediyor...
Ananen beş bin kilometre ötelerden kalkıp geldi senin için...Dokunmaya bile kıyamazdı sana...
Sadece seyrederdik sen uyurken oturup başında...
Yastığına bile sığamayacak kadar küçüktün..
Belki anlıyordun sen herşeyi...Ama biz anladığını anlamayacak kadar kopuktuk öte alemlerden...
Nasılda habersizce yatıyorsun dünyanın gafletinden...
Nereye yatirmişsa öylece...
Hastalıklar mı yormuştu annem bu kadar..
Sanki hüzün var yüzünde..
Bir o kadarda güzel...Bir eli kulağının altında...
Ellerin neye uzanmış öyle bilmem ki...
Yüzünde annenin izleri...Fazla sarmaş dolaş olmaktan kaynaklanan..
Ayrı yatırdığım zamanlar özlerdim...Kırk kere gelirdim heralde beşiğinin başina...
Belkide bu yüzden yanimda taşıyabileceğim şeylerde yatırdım seni...Sende öyle ayaklar çatılmış keyifler hoş...
Hele birde ortalik sessiz sakinse...Uyku keyfine diyecek olmazdı...
E bazende azıcık dertlenir, düşünceli düşünceli uyurdun...
Beyaza beyaz yakışmaz derler ama sana yakışırdı annem..
Annenden gelen sütler yetmeyince biberonla desteklerdik..
Dokunmayın çakır keyfine oğlumun..:)
İnsan ömrünü rızık peşinde harcıyor...Boyun kadar biberon insana hatırlatıyor bunu tekrar. Rabbim rızkını kolay yollardan temin etmeni nasip etsin inşallah..
Hiç haram lokmalar geçmesin boğazından...Masumiyetin kadar temiz rızıklar versin rabbim..
Kızdırmış anne seni heralde.. Yoksa niye kaşları çatık yatasın ki...
Sen bu kadar güzel uyurken, ben bekleyebilirken seni başında... seyredemeyenler düşüyor aklıma... dualar ediyorum onlar için..
Yada onları seyredebilecek annesi olmayanlar...Rabbim kimseyi annesiz bırakmasın diyorum.. Bıraktıklarınıda merhametsizlerin ellerine bırakmasın..
Sen hep bu masum güzelliğinle kal annem inşallah.. Kimseleri incitme, kırma, üzme..Ellerin kimselere kalkmasın...Kimselerde seni üzmesin,kalbini incitmesin...Anneler evlatlarının tahtlarını kurarlarmış ama bahtlarını kuramazlarmış...Bu yüzden annen herşeyin sahibine, duaları geri çevirmeyene dua ediyor senin için..Tahtını da bahtını da güzel eylesin diyee...Biliyor ki onun rahmet hazinesi çok geniş...Gücü herşeye yeter...Yoksa ne yapabilirim ki ben onun emanetine bekçilikten başka...