Cumartesi, Ekim 31, 2009

Tamirci çırağı...:)))

Diş çıkarma sendromları devam ediyor... Ara ara çıldırıyor, ne yapacağını bilmeden avaz avaz ağlıyor... Herşeye sinirlenir, olur olmaz herşe için ağlar oldu... Korkuyorum bu kötü huyları kalacak...:(
Bugün babasının işleri bitince biraz erken geldii... Bir sevindik bir sevindik kuzumla...:) Babasıda olursa biraz daha sakin atlatıyor ağlama krizlerini...İşi vardı babasının tornavida pense vs aletlerle... En çok kuzucuk sevindi tabiii.... Babası her elinden alışında dünyaı ayağa kaldırdı... Priz değiştiriyolardı... Bu elektiriklidir, tehlikelidir demedi babasının dibine kadar girdi...Onlarla işleri bitince kendi oyuncaklarını tamire geçti kuzum...:) Yorulunca kendine molalar verdi yattı... Annesinin alkışlarına utandı...:) Akşamda bir ağlama krizi tuttu zorla uudu sonunda... Ne olacak bunun sonun merak ediyorum...:(

Perşembe, Ekim 29, 2009

Yeni yaramazlıklar keşfediyoruz...:)))

Yeni oyuncaklar icad ediyor kendine kuzucuk... Yeni yeni yaramazlık yolları buluyor... Eskiden mutfak tezgahının yada masanın ucundan gördüklerini çekip indiriyodu aşağı, şimdi ise elimiz nerdeyse 10 cm kdar giriyo içeri ve görmeyi beklemiyoruz elimizi uzatıp uzatıp aşağı indirecek şeyler var mı diye yokluyoruz... Özellikle bıçak çatal vs şeyler annemizin yüreğini ağzına getiriyor... Zaten çekmecenin en üstüne kadar ulaşıyor ama en üsttekileri alamıyor Herşeyi oraya doldurdum... Neyi nereye koyacağımı şaşırtmış durumda şu an... Tencereleri leğenleri ters çevirip heryere merdiven kurmayı çoktan öğrendi... Mutfakta yüreğim ağzımda iş yaptırır oldu bana...:(((
En son becerisi ise gardolap... Herşeyi indiriyodu aşağı ama çıkmıyodu içine...Artık onuda yapıyor...:)
 Keyifli keyifli anneeee diye çağırmıyo mu bide.... Gel beni gör diye...:)))
Tabii nasılsa anne topluyor... Eğer işim varsa gelenim gidenim olacaksa bu manzaralar çıldırtıyo beniiiiiiiii....... Mutfakta herşey inmiş dolaplarda herşey dökülmüşse hırsımı alamayıp azıcık azıcık indiriyom poposuna...:)))

Çarşamba, Ekim 28, 2009

Koca göbiş...:)))

Soldaki azı dişimizden sonra alttaki ve sağdaki azı dişlerimizde patladı... Çok zor oldu kuzucum için ama Allah'a şükür zor kısmını atlattık sayılır... Geriye herşeye mızırdanmalarımız, bi yere gittiğimizde annemize yapışık gezmelerimiz kaldı... Herkes zayıf durduğunu söylemeye başladı... Tartıda değişen bişey yok gibi ama yanaklarımızın tombikliği kaybolmuş ,kollar ve bacaklar daha ince gibi... Tabii bütün kıyafetlerimizde kısa...:) Sanırım kilo almadan boy atıyo sadece... Bu yüzden daha zayıf duruyo...:(
Kim demiş benim kuzuma zayıf diye... Koca göbişiyle... Olmadı dolururuz işte böyle...:)))
Annemize yedirmeden yemiyoruz bu aralar... Bir annemize bir kendimize... Kurban olur anneside onu yaratana...:)))

Salı, Ekim 27, 2009

Mama sandalyesi bu kadar sevilir mi?...:)))

Dün uyutamamıştım kuzucuğu... Yemek yerken sızdı kaldı...Nice uyuduysa üç buçuk saat... Zaten hasta diyede dokunmadık... Ama gece birde uyudu tekrar... Sabahta 6 da ayaktaydık...Gece kaç kere kalktığımı hesaplamıyorum bile...:(
O kadar masum uyuyodu ki... Yerinden almak bile istemedik...:)

Hatta tabağı çanağı bile toplamadık... Çay demlemedik hayli zaman kuzum rahatsız olur diye...:)
Hasta zamanında yemek yedirirken... Sakin sakin nazlana nazlana... Kıyamıyor insan hiç...:(

Yeni oyuncaklar...:)))

 Bowling oynamaya gittiğimizde almıştık bu oyuncakları aslında... Ama yüklemek için ancak vaktim oldu... Gün boyu uyutamadığım kuzucum şimdi mutfakta mama sandalyesinde uyuyor...:( Yemek yerken sızdı kaldı... Fırsattan istifade bende yüklüyorum..
Artık oyuncakların özelliklerini değiştirmek gerekiyor kuzucum için... Bol gürültü çıkaran oyuncaklardan motor hareketlerini güçlendirebileceği, zekasını geliştirebileceği oyuncaklara geçiş yapmak gerek... Aslında araba olsa yetiyor benim kuzuma...:)
Bu tahta çiviler ve çekici yanlışlıkla aldık aslında... Ama en çok bunu sevdi kuzucum... Çivileri taktı çıkardı, taaak taaak çaktı... Kafamıza kafamıza hemde...:)
Birde ingilizce alfabe sayan, şarkı söyleyen, müzik çalan, resimlerin isimlerini söyleyen vs vs özellikli bir araba aldık... Ama onunla daha yeni ilgileniyor... İlk zamanlar ters çevirip üstünde zıplıyodu...:) Rastgele basılınca çok ses çıkarıyodu... Babası kaldırdı bir zaman.. Şimdi tek tek düğmelerine basarak oynuyor..:).
Bende en çok yapbozlar geliştiriyor çocukları... En çokta onlarla oynarken keyif alıyor... Henüz beceremiyor ama ... İlk aldığında çekmiştik bu videoyu... Şimdi daha çok takıyor, çıkarıyor... Ama kesinlikle içiçe bırakmıyor... İllaki ayrı ayrı koyuyor...:)

Pazartesi, Ekim 26, 2009

Ekmeğe doyuramadık biz bu çocuğu:)))

Türkiyede iken dedesinin en büyük keyfiydi fırından ekmeği alıp gelince bütün halinde kuzucuğa vermek... O koca ekmeği kemirişini seyretmek... Geçen babasıda ekmek alıp onun önüne koyunca kuzucuk eski günleri hatırladı galiba... Ama artık akıllanmış... İçini koparıp koparıp yiyooo...:)))

Dişlerle gelen zahmet..(((

Azı dişleri geliyormuş kuzucuğun... İki haftadır süren uykusuzluk, huzursuzluklar... Cuma günü başlayan acıciii ( acıdıı) feryatları... Derken cumartesi günü tevafuken gördüm arkada azı dişi patlamış... Cumadan beri yüksek ateşle uğraşıyoruz... Sirkeli bezlerle gece gündüz ovmak zorunda kaldık... Her bez koyuşumuzda avaz avaz bağırdı kuzum... Arada ılık duşlarda aldırdık... Geçen dişlerimiz çıkarken yüksek ateşten bütün ağzı yara olmuş 3 gün ağlaya ağlaya aç gezmişti kuzucum... Be defa tecrübeli olarak mümkün mertebe yükseltmedik kuzumun ateşini... Sadece boğazlar biraz şişti gibi oldu... Doktor ablamız biraz bağırtarak iğne yaptı kuzuma... Onuda sakin atlattık sayılır...
İki gün nerdeyse baygın gezdi... Arada acıciii acıciii diye bağrmaya mecali olduğu zamanlarda ses çıktı... Olur olmaz heryerde sızıp kalıyodu... Dün akşamda öyle oynarken kucağımda bir baktım sızıp kalmış... Kıyamadık haline...
Ses kısık boğazlarda şiş burun tıkalı olunca biraz gürültülü uyuyor kuzucuk... Rabbimden aciil şifalar diliyorum kuzucuğuma...

Pazar, Ekim 18, 2009

Bowlinge gittik..:)))

Moldova'ya geldi geleli eve kapalı kalmıştık... Dışarı çıksak bile kuzucum arabasından inemiyodu...Hem havalar soğudu hemde yerler ıslak... Burdaki yeni arkadaşımız Berire'lerle bowling oynamaya gittik bizde... Daha doğrusu babaları acıdı kuzucukları götürdü... Hem yerlerin halıflex kaplı olması hemde kapalı alan olması hasebiyle sıcak olması çocukların keyiflerince oynamalarını sağladı... Teşekkür ettik babalarımıza...:)))
Alışveriş merkezinin merdiven korkulukları hoşumuza gitti... Önce orda oynadık...:))
Tırmanmayı denedik... Bizde anladıkki bir kaç ay sonra indiremeyeceğiz onu böyle yerlerden...:)
Bizimki gider gitmez önce Berire'nin topitopunu kaptı... Sonrada boş gazoz şişelerini test etti...

Bowlinteydik...






Güzel bakışlar...

Bazen başka bakar ya gözler.. Öyle bir an olur... Derinden gelir sanki... Anlayıpta dünyanın derdini düşünüyomuş gibi... Küçücük boyuna, minicik yaşına rağmen... Öyle bir bakış işte kuzumdan...

Cuma, Ekim 16, 2009

donsuz..:)))

Kuzumun bezini değiştirirken iyide yenisini takmaya gelince bozuşuyoz... Bulduğu ilk fırsatta kaçıyo... Yakalayabilene aşkolsun... Anneside olurda bi yere çiş yaparsa diye bir panik...))
Tartıya çıkmış hemen... Çok kiloluya... arada bir kontrol etmek gerek tabiii... O kokladıklarıda az sonra babasının atacak olduğu kendi bezleriii... Kendi kokusu olunca hoşuna gitti galiba...)))

Çarşamba, Ekim 14, 2009

Chadyr-Lunga'ya gittik...:)))

Moldova'da Gagavuz Türklerinin yaşadığı özerk bir bölge var... Kendi dillerini kullanabiliyorlar... Dün tatildi... Kishinev'in kurtuluş günü imiş... Bizde tatili değerlendirip birkaç aile o taraflara doğru gittik... Hava çok soğuktu kapı dışarı çıkamadık ama ordaki arkadaşlarla tanıştık muhabbet ettik... Sagolsunlar çok iyi misafir ettiler bizi...
Hava soğuk olunca hiç dışarı çıkamadık tabii... Foto da çekemedik doğru düzgün... Bunları gelirken yolüstünde çektik... Oğluş babasının verdiği çukulatayı (türk çukulatası) elinden düşürmedi... Yiyemedi ama yinede olsun...:)
Arabada unutmuşuz çünkü... Yollar boş olunca rahat rahat tur attı bizimki ortalıklarda...:)
Ekin tarlalarının ortasından gökyüzüne kaldırdı babası... Sanki elini uzatsan tutabilecekmişsin gibiydi bulutlar...
Kapuska gibi sarınca pek görünmedi aralardan ama olsun... Keyifli bir yolculuk ve keyifli saatler geçirdik Çadır da...

Salı, Ekim 06, 2009

Havuz...

Kuzum artık herşeye el atıyor... Malum yeni evimize taşındık... Bir sürü tamiratı var, yerleşecek, yerleri değişecek eşyası var... 4 yıllık evliliğimizde bu 3. evimiz... Ama ilk defa bu kadar keyifle hallettik her işimizi... Biraz uzun sürdü kuzum herşeye yardım etmek isteyince ama bir o kadar da eğlendik hep beraber...:) Vitrin taşıdık kuzum kenarından itti... :)Televizyonun yerini değiştirdik kuzum altından tuttu taşıdı...:) Çivileri çakarken çekici o vurdu... Tornavidaları taşıdı evin dört köşesine ki babası arayınca bulamasın...:)
En son marifeti kendi havuzunu kendi şişirmeye çalışmasıydı... Herhalde iki saatten fazla uğraştılar aba oğul...:)
Ama kuzumun hakkını vermek lazım... Çabuk öğreniyor...:)

Pazartesi, Ekim 05, 2009

Pazar gezmesi...)))

Çocuklu aileler bilirler... Onlarla pazara markete gitmek eziyet olur bazen... Biri olsa da bıraksakta rahat rahat gezsek derler... Böyle zamanlarda bir kez daha iç geçiriyoruz... Ah olsaydı annennemiz bırakır giderdik şimdi..:(
 Kuzucuğun arabası işe yarıyor ama... Kışın çok birşey olmuyormuş buralarda... Bizde kış hazırlığı yapıyoruz... Turşular yapıyor domatesler kaynatıyoruz... Kuzucukla pazar gezmek zor olsada kendi yükünü kendi taşıyınca keyiflide oluyor bazen...:)
Kendi bezini kendi taşıyor...:) Arkasında da 10 kilo domates biber vs vs...
Elinde mısır vermişsek tamam... Yol boyu kemirdi... Başka zaman olsa oturtamazdık o kadar yolda... Ama mısırın hatırına ne sırtındaki yüklere ses çıkardı kuzum... Nede arabada oturmaya itiraz etti... :)