Pazartesi, Aralık 28, 2009

Kitaplarla ilk muhabbet..:)))

Bu çocuğun kitaplara ilgisi olmayacak diye üzülüyordum... Ne yapsam ilgisini çekememiştim kitaplara... Ama şimdi anlıyorum ki doğru kitap seçmek gerek doğru yaş için...Türkiye'ye gittiğimizde biraz daha yaşına uygun eğlenebileceği kitaplar bakındık...Şimdi onların başından kalkmıyor...:)
Hayvanları çok seviyor... Varsa yoksa hav hav, cik cik, moooo mooo, aiiii vs... Hayvanların isimlerini olmasada seslerini öğrendi... Kitabını alıp mooo annii diye geliyor...:))
İnş bu hevesleri bu kadarlıkla kalmaz... Kitaplarla hemdem bir hayatı olur...:)

Cuma, Aralık 25, 2009

Keyifli anlar...:)))

Boyumuz baya uzadığı için pekçok şey gibi bornozda küçük geliyordu... Çok büyük sandığımız ananemizin verdiği bornoz iki ay sonra oluyor...:))) Bizde gelirken getirdik onuda... Hala banyodan sonra en büyük keyfi bornozla ortalarda dolaşmak...

Kendi kendine vakit geçirmeyi öğreniyor yavaş yavaş... Bazen kendi kendine sakin sakin şarkı mırıldanır bişiler söylerek dolanıyor ortalıklarda... Tabii en çok ben mutlu oluyorum bundan...:)

Salı, Aralık 22, 2009

1, 2, 3 ....Hooop..:)))

Kuzucuk hayli toparladı hastalığını... Gerçi halaa vıyak vıyak bir ses tonu var ama...:) Bayaa uzun bi grip oldu... Tam kuzucuk iyileşiyo derken ben hasta oldum... İnşallah benden ona geçmez tekrar...:(
Babası bir iki üç hoop deyince kalkıyor oturduğu yerden...Bir demeye başladığında koşa koşa gidiyor kamyonun kasasını kaldırıp oturuyor...Hazır yanii oynamaya...:)

Cumartesi, Aralık 19, 2009

Soğuk hava çarptı...:(

Moldovaya geldikten 2-3 gün sonra kar yağmaya başladı... Kardan sonrada kuzum hemen hasta oldu... Ateş öksürük burun akıntısı hep beraber çalışıyolar... İkide diş sıkıştırdı araya... Baya zorlandı kuzucuk...
Herkes ne kadar kilo almış diyodu Türkiye'de... Hastalandığı günün akşamında hepsi gitti... Hemen süzüldü yüzü...:(
Tabii gribe bol bol portakal mandalina... İştahı olmasada kuzumun meyveye hayır demedi pek..:)

Cuma, Aralık 18, 2009

Döndük Türkiye'den....:)

18 günlük bir bayram ziyareti yapıp geldik Türkiye'den... Hem büyüklerimizin elini öptük hem hasret giderdik...Gerçi iki ay olmuştu sadece geleli ama bize bir yıl kadar geldii...
Kuzuya yaradı Türkiyenin havası suyu... Tabii en çokta dayıları, dedeleri, anane, babaannelerii... Hiç kimseyi yadırgamadı... Unutmamışız kimseyii... Dedemiz her dışarı çıkmak için montunu aldığında bizimki ondan önce hazırdı kapıda.. Şapkası ve ayakkabılarıyla...:) dayılarına hiç öptürmedi kendini ama dışarı çıkılacak zamanlar hariç...dışarı çıkan herkesin paçalarına yapıştı.. Tanıdık olsun olmasın... Burda o kadar sıkılmıştı ki kuzucum evde... Tabii dönünce zor oldu tekrar buraya alışmak... Henüz çalışmalardayız...en büyük sevinci babası oldu kuzuma.. Çoook çook özlemiş babasını... Türkiyedeyken baban geldi deyince hemen bilgisayarın başına koşup ekrandan öpüyodu babasını... Gerçi çok yüz vermiyo bazen ama...:)