Pazartesi, Ocak 31, 2011

Kışlıklar...:)


 Giyindik, kuşandık çıkmaya hazırız... Ama bizimki halaa ekmek kemirmekle meşgul...:)

Çıkmadan önce kontrol ediyoz hava nasılmış...?

Abimizin deyişiyle artişt artişt bakarak...:)

 Kışlıklar çok şirin oluyor aslında... Özellikle bebeklerinki... Birde giydirip çıkarması zor olmasa:)


Bu bereyle atkıyı Dusya ablamız ördü abimize.. Denemek için Ekrem'e de taktık.. Yakıştıda kerataya... Şimdilik büyük.. Ama seneye kuzuma kalacak... :)
Kış ayları çocukların hiç sevmediği zamanlar.. Heleki burda.. Kat kat giyinmekten yoruluyo çocuklar... Yaz zamanları kadar heveslenmiyolar addiye gidiyoz deyince... Heleki keyifleri yoksa ağla ağla bir hal oluyor ikiside gidirirken...:(

Pazar, Ocak 30, 2011

Obur...:)))


Bebekken herşeyi veremediğimiz zamanlarda herşeye atlıyorlar ama yemesi gereken yaşa gelince başlıyorlar nazlanmaya... Abimiz bir kaşığı verdikten sonra ikincisi gelinceye kadar ağlardı... Ekrem ise daha kaşık ağzından çıkmadan başlıyor ağlamaya... Heleki sofrada... Herşeye atlıyor herşeyi karıştırmak istiyor... Eline verdiğimiz ekmekle kanmıyor artık... Tabak içlerine dalıyor...:)))
Tavuk kemiği dişine iyi gelirmiş çocukların...Hem lezzetli hemde kaşıyıcı... Daha ne olsun...:)))

Ekmekçi:)))


Bizim çocuklar ekmekçi... Herşey bir yana ekmek bir yana... Kuzuya ek gıdaya başladık... Ama en çok sevdiğimiz ekmek... Veriyoz eline kemirsin dursuun...:)))

Cumartesi, Ocak 29, 2011

Salıncak güzeli....:)))


 türkiyede iken abimiz boş bulduğunun elinden tutup kendini sallattırıyodu bu salıncakta... Bizde gelirken kuzu seviyor diye o kadar yükümüzün arasına salıncağı da ekleyip getirdik... Ama buraya gelince yüzüne bakan olmadı... Şimdilerde Ekrem biraz anlar olduda salıncaktan bindiriyoruz bazı bazı...
Çok kıymetliydi yoyosu aslında ama alıncaya kadar herşeyin hevesi şimdiki çocuklarda... Eve geldimi sönüyo hevesleri... Bakalım bu yavru kuzucuk ne kadar sevecek yoyuyuuu...:))
Şimdilik her türlü kullanıma açık... Uyuma modu, sallama modu, oynama modu...:)))

Perşembe, Ocak 27, 2011

Çok tatlııı...:)))


 -Hulusi bebek mi tatlı sen mi tatlısın?
-Bebek tatlı...
-Bebek mi çok tatlı sen mi çok tatlısın?
-Bebek çoooook tatlı..

Hatta o kadar tatlı ki bu bebek bi ısırık almaya karar veriyo kuzucuk...Azıcık ucundan, şöyle etli butlu yerinden...:)))

Pazar, Ocak 23, 2011

Çay, kahve...:)))


Çayın küçük çocuklara pek faydası olmadığını düşünerek alıştırmadım kuzuma... Kuzumda illa içecem diye tutturmadı... Büyüdükçe çay kahvenin keyifli birşey olduğunu keşfetmeye başladı... Henüz içeyim derdi yok... Ama bizimle beraber eline bir çaybardağı alıp azıcıkta içine çay doldurup içermiş gibi yapıyoor... Höpürdete höpürdete içiyor....
Kahve keyfine ise diyecek yok...:)))

Çarşamba, Ocak 19, 2011

Hayvan sevgisi...:)))


 Sokaktaki kedi köpekten başka hayvan görmiyorlar neredeyse şimdiki çocuklar... Oğlum bundan pek farklı olmadı... Bir kaç köyde inek, tavuk gördü o kadar... Ama buna rağmen nasıl bir hayvan sevgisi var anlatamam... Oynarken onlarla bir yere çarpsalar hemen öpüyor... Kendi yerken onlara da yediriyor... Konuşmayı bile onlarla söktü diyebilirim... Anne babayı saymazsak ilk söylediği isim züfafa (zürafa) ... Hipopotam gergedan gibi hayvanları bile biliyor... Bu aralar en favori olanlar ise kamlumbağa ve yuyus bayık...

Pek çoğuna kendince isimler koydu... Ziba (zebra), yuha (fil), geygeydan (gergedan), zifafa (zürafa),daynasor (dinazor), icdeha (ejderha)... Hemen hemen hepsinin seslerini taklit ediyor..En sevdiği oyun kendi havhav, kaplan, dinazor yada ejderha olup babasınında ondan kaçtığı oyunlar... Yada legolarla onlara ev yaptığımız oyunlar... Geceleri onlarla beraber yatıyoz... Onlarıda örtüyoz ki üşümesinler... Kendi örtünmese bile...:) Uyanıpta onları bulamazsak aranıyoz anne ziba yook, anne zifaa yook... Gecenin bi yarısı babasıyla evin altını üstüne getirip zebra aradığımız zamanlar oldu... Heralde veteriner olacak bu çocuk... Yada babası gibi biyolog ama hayvanlarla ilgilenen tarafından...

Cumartesi, Ocak 15, 2011

Geri dönüş...:)))

Eve küçük kardeş gelince evdeki büyük çocuk zaman zaman geriye dönüşler yaşar... Bazılarında bez bağlamaya kadar gider... Bazısı emzik kullanmaz ister yeniden yada biberona geri döner...
Beniz kuzumsa taklitle geridönüş yaşıyor...Eşofmanının üstüne bez bağlıyoruz... Canı bebek olmak isteyince bi yastık alıp geliyor yatıyor yanımıza "-anneee ben bebekiyom" deyip başlıyor bebek taklidi yapmaya... Numaradan emziğini düşürüyor mesela sonrada "üeee üeee" diye ağlıyor... Bizde "oy bebeğimizin emziği düşmüş" deyip ağzına geri veriyoruz... Bebek gibi kaşıkla su içmek istiyor bazen.. Yada pusete koyup sallanmak... Bazende ayağımızda... Kuzum kırılmasın incinmesin diye bizde yapıyoruz istediklerini... Çok kısa süreli oluyor eğer onun istediği gibi oynarsak.. Sanırım oyun oynadığını düşünüyor bizimle... Oynuyoruz bizde kuzucumla...:))

Çarşamba, Ocak 12, 2011

Kız güzeli...:)))


 İnsan illaki merak ediyor acaba kız olsa nasıl olurdu diye ... İki oğlanda üstüste olunca daha bir meraklanıyor insan... Bilal'ime çok kişi kız güzeli bu çocuk derlerdi (hala diyolar), sen yanlış olmuşun kız olmalıymışın diye... Şimdi Ekrem'de öyle ...
Bu haliylen kız olsa imiş pek güzel olcekmiş....:)
İlk erkek olunca insan ikinci kız olsun diye gönlünden illaki geçiyor...:)
Tabiii ki her halleriyle güzeller... Bu halleriylede...:)))

Fış fış kayıkçı...:)))


Ben seneye beraber koşup oynayacaklar diye hayal kurarken onlar şimdiden başladılar oynamaya...:)))
Bilalim çok severdi fışfış kayıkçıyı... Şimdi abi oldu kardeşini oynatıyor...:)))

Oturuyoruz artık...:)))


Daha Hulusi Bilal'in nasıl büyüdüğünü anlayamadan Ekrem İhsan büyüyüp çıkıverecek aradan... 6 ayı devirdi kuzum... Hayli zaman oturabiliyor artık....
Abisinin en büyük keyfiydi annesinin yatağında Ekrem'i oturttuktan sonra düşmesini seyretmek... Kıkır kıkır güler, arada canı istedikçe alırdık bebeğimizi "geliyooo geliyooo" diye düşmesini seyrederdik... Artık mahrum kalacak bu eğlenceden...:)))

Pazar, Ocak 09, 2011

Çifte kuzular...:)))

 Aralarında iki yaş bile yok kuzularımın... Benim için çok zor olsada onlar için iyi olacağını düşünüyorum... Daha büyük çocuklara göre çok iyi karşıladı kuzum kardeşini... Zarar verecek bir davranışta bulunmadı mesela... "Annecim bebek ağlıyo bakayım mı?" dediğinde "mamam git bak" diye bebeğimizin yanına gönderdi...
Biz yoksak odada "ağlama yavyum anne geliyoo, bak ben burdayım" diye sarıldı teselli etti...:)))
Emziğini kendi taşıdı, kendi elleriyle doyurdu, kendi uyutmaya çalıştı... Bişey alırken bi tanede Ekkem'e aldı...
"Annecim bebek ağlıyo gidip bakar mısın?" dediğimizde başında durdu "ağyama ekkem ben geldiiimm" dedi ona, oyalamaya çalıştı...
Ve artistik pozlarını çekiyoo....:)))
Tabii bunlar her zaman değil... Sıkıldığı zamanlarda oldu... Bebeği bırak beni kucağına al dediği zamanlarda.. Yinede çok sevdi onu... Aklına geldikçe gitti gitti öptü... Ekrem'i ondan hiç kıskanmamamızın payı da oldu bunda... Oynamak istediyse oynadı bebekle... Kazara çarptığında yada üstüne düştüğünde bide biz kızmadık ona... Bisikletine bindirmek istediğinde belim kırılana kadar bindirmesine izin verdik... Ayağında sallamak istediyse salladı, taşımak istediyse taşıdı (tabii benle beraber). Kesinlikle bebek çirkin, onu sevmiyoz demedik.... "Aaa bak size bebek gelmiş annen baban seni sevmeyecek artık" diye konuşanlara izin vermedik... Bebeğimizide, onuda çok sevdiğimizi anlattık... Kuzumda seviyo... Bazen bana gelselerde, çok bunaldığım zaman seneye ikisininde beraber oynarken ki hayallerimi getiriyorum aklıma... Geçiyor hepsi... Şimdi çok zor ama diyorum sonra çok güzel olacak... Hayır eksik oldu, şimdide çok güzel... Birbirlerini gördükleri zaman gözlerindeki ışıltı bile yetiyor aslında..

Ev haliii...:)

 Kış demek ev demek Moldova'da... Kuzumda bunu biliyor artık... Yinede addi deyince nasıl giyinsin, nasıl hazırlansın bilemiyor... Tek lüksü babasıyla su almaya yada çöp dökmeye gitmek...

Dün komşumuz Kübra ablasıyla çıktılar dışarı... Azıcık dolaşacakmış ablası onuda götürdü... Sonra İclal'le buluşmuşlar... Bir koşmuşlar birbirlerine bir sarılmışlar... Oldukça uzun bir aradan sonra dışarıda buluşunca...:) Sonra tavşan, tavuk görmeye gitmişler... Bir keyif gelince bir keyif... Gelirken "bi daha gitcez mamam bi daha gitcez?" diye sayıklamış ablasına... Bugünde sabahtan beri orda ... Öğle uykusunu orda uyudu.. Karnınıda orda doyurdu... Abisiyle sarmaş dolaş yatıyolarmış şimdilik...:)))
Konuşmaları hızlandı hayli... Hızlandıkçada tekrarlamaya başladı aynı kelimeyi...İlk söylediğinde gayet güzel kuruyo ama ikincisinde hızlanmaya çalıştığı için başlıyo sayıklamaya...
- Anne ben böyle meyveşuyu içemiyoooooom..
-Anne ben ben, ben böyle böyle ,anne ben böyle meyveşuyuuuuuu meyve meyve şuyuuuuu içemiyoooommm...

Bazen çok şaşırtıcı cümleler kuruyor... Hiç akla gelmedik kelimeler söylüyor...Bişey yerken "bayıldııııım" diyor... "Pardon" diyor horoza "sen ü'rü üüsün"...
Ablasının evinden bir poz... Nede olsa gününün çoğunu orada geçiriyor artık...:)))

Tipitip haller..:)))

Uzun bir aradan sonra geri döndük... Ben iki çocuklu bir anne olmaya alışmaya çalışıyorum onlar iki kardeş olmaya alışmaya çalışıyor... Haliyle zaman alıyor... Küçük oğlumuz Ekrem'ede blog açmıştık ama ikisinide yönetmek zaman alıyor ki benim o kadar zamanım yok... Bizde ikisini birleştirme kararı aldık.
Nerdeyse 3-4 ay olmuş Ekrem hakkında yazmayalı... Bu arada büyüdü kuzumuz 6 aylık oldu... Hatta kendine yeni yeni modeller ediniyor...
Meslek seçimlerine başladı... Az kaldı çıkar dişimiz... Diş buğdayını yaparız... E o zamana kadar karar vermek lazım doktor mu olcak ne olacak...:)))
Kış gelipte kar inince cam güzellerin oynamaya başladı kuzucuklarım... Bundan sonra eksinin altına inmez diye umut ediyoruz ama bakalım...
Yere yüz üstü yatmaktan hiç hoşlanmıyor kuzum... Abiside hoşlanmazdı...:) Önüne cazip oyuncaklar koyuyoruz ki hem alışsın hemde emekleme çalışmalarına başlayalım...:)))

Bayramlık...:)

Gurbette olanlar bilirler... Bayramlar garip olur... Hele kaldığınız yer müslüman memleketide değilse hepten buruk geçer... Ne gidilebilecek büyükler vardır nede öpülelecek eller... Sıradan bir işgünüdür... Baba okula gider.... Haftasonu toplanır bütün türk arkadaşlar piknik yapılır... yinede şükür ki etrafımızda kapısını çalabileceğimiz türk arkadaşlarımız var...
Yinede çocuklarımda bayram ruhunu yaşatmaya çalışıyorum... Bayramlık ciciler giydirip öyle dolanıyoz evin içinde...Bu kıyafetler kuzumun abisinin takımlarıydı aslında... abisi iki bayram giydi... Kuzumda bir mevlüd bir bayram geçirdi... Görünen o ki kurbandada giyer...:)))

Paket evden çıkmaya hazır...:)))

mevlüd..:)

 Yazın Türkiyede iken mevlüt yaptı babaannemiz yeni doğan kuzumuza...Henüz 15 günlüktü ve yeni sünnet olmuştu...Kayboluvermışti mevlüd takımlarının içinde ... O kadar minikti ki....
Mevlüdümüze gelen herkese teşekkür ediyoruz burdan....

Yeni bir başlangıç...


 Yeni bir nefes hayata..Yeni bir ses bir soluk... Avaz avaz bağırırken çocuk ilk dünyaya geldiğinde aslında bunu ilan ediyor... artık bende varım.. Ses veriyor... Meleksi bir yüz, pamuk gibi bir ten ve cennetten az önce çıkıp gelmişcesine kokusu üzerinde...
Yeni kuzumuzun adi Ekrem İhsan... İki ismi de aynı anlamları taşıyor... Kerem sahibi, cömert.. 9 temmuz 17.05 te açtı gözlerini dünyaya.
Şanslı olacak bu kuzum ... Kendisi kadar tatlı abiside var... Onu seven..Gelecekte koruyup kollayacak...:)))
Yeni bir emanet verildi aslında bize... Hem sevelim hemde sevinelim diye...Rabbim lutufta bulundu ve gönderdi onu bize.... Emanetine sahip çıkmayı nasip etsin inş...