Çarşamba, Nisan 27, 2011

Uçurtma uçurduk...:)

Pikniğe gittiğimizi yazmıştım... Kuzularımım çayır çemen dolandığını özgürce...

Beraber uçurtma uçurduk.. Kuzumla ben ilk defa uçurmuş olduk... Babamız hayli uzmandı bu konuda... Önce ipini açtılar ön hazırlıkları yaptılar baba oğul...

Ardından gökyüzünde uçan uçurtmalarını seyrettiler...Uzun kuyruğuyla nazlı nazlı süzülüyordu gökyüzünde...

Yakalamaya çalıştı koştu peşinden .... Hiç bırakmadı ipini...:)

Her ne kadar elinin ardında baba elide olsa kuzum ben uçurdum diye dolandı ortalıklarda... Okuldan abileri yapmışlardı uçurtmayı Türkçe olimpiyatları için... Uçurtmaksa kuzuma nasip oldu...:)

Piknik....:)

Güzel bir gün geçirdik ailecek... Bir tepsi börek yaptık, yanına termosa çay demledik, azcıkta peynir zeytin... Açık havanın, yeşilliğin, koyunların, kuzuların tadını çıkara çıkara bir güzel yedik...
Küçük kuzuyu saldım çayırlara...
Herşeyi tek tek inceledi.. Börekler yetmemiş olacakki çoğunun tadına baktı... Bunların arasında doğal zeytinlerde vardı galiba...:)

Salı, Nisan 19, 2011

Güzel ağlayış....


Bebeklere herşeyi yakıştırırım... İllede gülmeleri... Ama hayat gülmekle geçmiyor tabiii... Bunu doğar doğmaz anlıyorlar....
Ağlamak bile ayrı güzel durur onlarda... En masum ağlayışla bebekler ağlarlar...

Pazartesi, Nisan 18, 2011

tamirci...:)


Doğum gününde abimize alınan motor sürmek dışında her işte kullanılıyor...Şimdilerde küçük kuzu başladı tamire.... Müthiş bir ilgi alakası var bu motora karşı...
Ve beraber keyifli anlarından bir zaman dilimi ...

Tembel kuzu...:)


 Kuzu 9 ay 9 günlük.. Nihayet geldi geliyor çıkacak derken ilk dişimiz patladı... Emekliyor ve seri bi şekilde sıralıyor artık... Ne bulursa tıkınıyor, yerde bulduğu herşey zaten ağzında... Bütün dolapları döküyor, çekmeceleri boşaltıyor... Hala emeklemektense annesinin yürütmesini tercih ediyor... Kesinlikle bi yerde yalnız kalmak istemiyor... Abisi kucağımdaysa oda mutlaka bana gelmek istiyor... Abisi mızmız nazlı felan ama biraz saftı... Bunun gözleri felfecir okuyor...:)

Perşembe, Nisan 07, 2011

Kreş zamanıı....

 Sabah kalkmış tıkalı burnuyla nefes alamayınca "anne olmuyoo buynum bozuldu"...Daha sonra tekrar uyanınca "anne çalışıyooo"...
Ayagindaki pijaması sıkışınca "anne tomik oldu tomiik"..

Kreşe gidiyoruz bir haftadır.Baya kreş anımızda birikti hemen...Gece saat beşte tuvaletini yaparken "anne bir abla vardı ca ca ca yapıyodu" parmak önde sallanıyo bu arada...Bu ablada muhtemelen kreş öğretmeni..Rusça konuştuğu için anlamıyo kuzucuk tabii...
Okulun nasıl gittiğini soran herkese "ben kucakta çooook ağladım..Hep ağladım"... Alışmaya başladı galiba yavaş yavaş... Bugün hiç ağlamamış... Beraber dönerken arabada "anne beeeen soooona biyazdan okula gelcem".... Hep gitmiycem diyodu... Aslında alışmayacağını düşünerek kreşten almaya karar vermiştim... Babamız ısrarla gönderiyodu... Nasılsa alışacak diye... Önceden kesinlikle kendisi karışamazdı çocukların arasına... Ya benide götürür yada kenardan izlerdi... Geçenlerde Betül ablası ile iclal bunu çağırmadılar ama arkalarından bende geliyiim diye gitti... Kutan abisi ile Leyla da oynarlarken ikisinin arasına geçti oturdu bende oyniyiim diye...Galiba devam etsek iyi olcak diye düşündük.. Her ne kadar sabah kreşe bırakırken "seeeeen dışarda bekle beeen içeyde çook ağlıycam" diye vicdanımı sızlatsa...