hastayız bugünlerde

öncelikle geçen hafta sonu babamız acile gitti, soğuk algınlığı başlangıcı var diye.. pazartesi hulusi'yi hitit üniversitesi devlet hastensine götürdü annesi.. hulusi'nin en sevindiği nokta ise okula gitmeyecek olması.. :) salı gecesi ise ekrem ateşlendi bayaa.. gece bir ateş düşürücü verdik, saat 04:00 sularında yıkadık ateşi düşsün diye, saat 06:00 sularında başka bir ateş düşürücü verdik. yanıyordu çocuk.. saat 10 gibi de çocuk doktoruna götürdük.. hastane de ateşi 39 imiş yani bu demek ki gece 40 dereceyi geçmiş. garibim de halusinasyonlar görüyordu gece.. bu yatakta kötü şeyler var diye.. :) neyse ki ekrem şimdi iyi, hulusi ise nispeten iyi.. babası cuma gecesi gene acile gitti.. iğne vurmuşlar, serum vermişler.. ben mi? ben de çok kötüyüm ve henüz hastaneye de gitmedim. her yerim kırılıyor..

sakal tıraşı...:)

saç tıraşı vakalarından sonra sıra sakal tıraşına geldi.. dün akşam sakalları keserken ekrem tutturdu "benimde sakallarımı kes" diye.. ne dediysek ikna edemedik. almış sandalyeyi gelmiş banyoya.. neyse dedik öbür banyoya gidip bir güzel sakal traşı yaptık çocuğu..

ekremi tıraş yaparsında hulusi durur mu? tutturdu "ben de isterim" diye.. evde misafir arkadaşı olmasına rağmen onu da sinek kaydı yaptık..

dans dans dans

her çizgi filmin sonunda dans edecek sahneler muhakkak çıkıyor.. ee bizimkilerde meydanlara inip müzik eşliğinde yeni koreografiler sunuyorlar.. bugün sahnede ekrem vardı.. yeni hareketleriyle tabii.. :)

yerli avatarlar..:)

yatıp kalkıp avatar çizgi filmi izliyoruz.. hava büküyoruz.. su büküyoruz.. toprak büküyoruz.. ateş büküyoruz.. bazen de birbirimizi büküyoruz.. karate yapıyoruz.. ahmet emin bey'in dediği gibi erkek çocuklarla başka nasıl oynayacağız ki.. top peşinde.. ve karate yaparak büyüyor erkek çocuklar.. 

adrenalin..)

adrenalin peşinde bizim çocuklar.. pazar günü inci parka gittik.. herkes kaydıraktan kayıp normal bir şekilde eğlenirken bizimkiler alakasız yerde, adrenalin peşinde.. tabii önderimiz ekrem.. önce o yapıyor sonra abisi "bende yapabilirim" diye kendini gösteriyor.. 

kitap okuyorum...)

özellikle hulusi kitap oku(n)madan yatmıyor.. illa ki bir şeyler okunacak ve de akabinde uyunacak.. bazen de alıyorlar elimizde okuduğumuz kitapları veya yazıları kendileri okuyorlar.. her ne kadar bazen kitabı ters tutsalar da okuyorlar sonuçta..

gözlerimi dinlendireyim bi... :)

ekrem efendi ile uyuması çok tatlı oluyor. Sarıyor... Sarmalıyor sizi.. normalde sabahın 6sında ayakta olan ekrem bir kaç gündür 8e kadar yatıyor. bu sabah da 8e doğru uyanınca "günaydın" dedim o daha uyanmadığını, biraz daha keyif uykusu yapacağını ifade ederek "gözlerimi dinlendireyim bir" dedi..

kırşehirde selim abimizin nişanında bir oynadık bir oynadık.... :)

pazar günün annem, babam, dedem ve anneannem ile kırşehir'e selim abimizin nişanına gittik.. 220km yol ama bir türlü bitmek bilmedi.. varınca da yemek yedik, yaramazlık yaptık.. ben leblebileri ve çekirdekleri havaya atınca babam da bana kızdı ve kapı girişindeki sütunun üstüne koydu.. ben de hazır çalan müziği bulunca bol bol oynadım.. yaramazlıklara devam yani :)

ekremin 3.yaş gününü kutladık...

ekremin doğum gününü kutladık ramazanın ilk günü akşamı.. koskoca bir 3 sene bitti ve yeni bir başlangıç yaptı.. artık 4üncü yaşından gün sayıyor.. büyüdü kerata.. yaramazlıkları da :) 

hulusi'nin mezuniyet gecesi 2...

ve karşınızda michael jackson kılıklı hulusi bilal.. ne güzel dans ediyormuş.. :) herkes çift çift çıkarken bizimki solo yaptı.. tek başına sahnelerde.. 

bu da mezuniyet programının açılışında söyledikleri şarkı.. tabii bizimki yalnız kovboy misali sahnenin kenarında.. bunun sebebi de programa biraz geç katılmış olması.. tabii biz ekrem'in uyanmasını beklerken evde program başladı başlıyor olunca ve de binevler otobüsünü bekleyince sahneye biraz geç kaldı hulusi.. ee ne de olsa assolistler sahneye en son çıkarmış.. :)

hulusi'nin mezuniyet gecesi...

hulusi efendi kreşten mezun oldu bu sene.. 19 haziran akşamı mezuniyet programı vardı.. bizi de davet etti sağolsun :) lakin ekrem erkenden uyuduğu için hulusi annesiyle programa gitti.. ben de evde "ekrem ha şimdi uyandı, ha şimdi uyanacak" diye beklerken oldu saat 20:15.. hadi uyandır, yola çık derken telefon açtılar "program bitti, biz eve geliyoruz" diye.. bizde mecbur eve döndük.. michael jackson stili dans etmiş ama bize gösterisini parkta yaptı.. 

dede güreşi ve pehlivan ekrem ..:)

dedemle güreş yapmasını çok seviyorum.. çünkü her zaman ben yeniyorum..:)
şööyle bir el el vuruyorum, elimi tükürüğümle hafif ıslatıyorum ki tuttuğum gibi yere çalayım benimle güreşenleri.. sağolsun anneannemde hep beni tutuyor.. kimsecikler çıkamaz karşıma.. heeeyt uleeeyn.. pehlivan ekrem geliyor..

istanbul seyahati ve dayımızın düğünü

20 haziran perşembe akşamı tortur dayımızın düğünü olacağından dolayı İstanbul'a gittik annem ve babamla.. kocamaaan bir otobüse bindik.. benim için rahat bir yolculuktu ama aynı şeyi annem için diyemem.. biraz sıkıntı çektirdim.. yolda tuvaletim geldi.. babama bir kaç defa söyledim ama o "azcık sabret, birazdan mola verecez" diye beni geciştirdi.. sonra muavin amcaya söyledik.. o da bizi kırmadı ve yolun kenarına çekti otobüsü.. bende babamla otobüsten inip "çiş" yaptım yolun kenarına..

sabahleyin babannemlerdeydik.. saat 07:15 civarında eve girdik.. zehra ve samedi uyandırdık.. kahvaltı yaptık.. yolda çok yorulduğum için olsa gerek 11:00 gibi bir yattım taaa 15:00 gibi kalktım.. oynadık.. cumartesi sabahı sefer dayım bizi arabayla almaya geldi ve bizde anneannemlere gittik..

cumartesi akşamı çoook sevdiğimiz tortur dayımızın kınasına gittik.. biz sefer dayımın arabasıyla gittik ama babam tortur dayımın torturuna binip geldiler.. Allah'tan ses sistemi almaya gittik te tortur dayımla İstanbul'un en alem yerlerinde torturla tur attık.. tortur dayımı prensesten kaçırdım her zaman.. benimle ilgilensin dedim.. o da sağolsun hiç üzmedi beni.. hemde ayağımda ayakkabı bile yoktu. saat 00:00'ı geçiyordu bahçelievlere gittiğimizde..

pazar günü ise düğün günüydü.. biz erkenden kalktık her zamanki gibi :)) tortur dayımın prensesini almaya gitmişti.. biz daha sonra annemlerle beraber dayımın prensesini aldık.. düğün salonuna gittik. tabii orada da pek rahat bırakmadım tortur dayımı.. e ne de olsa onu ve torturunu çek seviyoruz..    ekrem ihsan

bir de babam için söylüyorum..

anneler gününe program olur da babalara olmaz mı? tabii ki olur.. bu da benim babalar günü için söylediğim şarkı...

benim annem güzel annem... :)

anneler günü için program hazırladılar hulusi'nin okulunda.. o da benim annem güzel annem şarkısını seslendirdi.. gayet yüksek bir sesle

biz havhav'dan korkmayız

biz hayvanları severiz.. evimizde dinazor koleksiyonumuz var.. salona alırız onları ve salon kapısının arkasında oynarız.. çiftlikler yaparız tahtalardan.. arada canlısını görünce de hiç kaçırmayız.. 

tortor dayımız geldi..

tortor dayı deyince akan sular duruyor.. varsa yoksa tortor dayı.. pazartesi gün boyu "size sürpriz var" dedi annesi çocuklara.. akşamki sürprizi görünce çok yorgun olmalarına rağmen bayıldılar bayıldılar.. uyumadılar.. oynadılar.. ekrem akşam dayısıyla yattı, sabah dayısıyla kalktı.. iyi bir 23 nisan çocuk şenliği oldu onlara.. hele gözlerindeki parlaklığı görseydiniz eminim sizin de çok hoşunuza giderdi.. "baba, tortor dayım senden büyük di miii?" diye sordu bol bol ekrem.. motora binip tur attılar.. aşağıdaki fotoğraflarda tortor dayının istanbul'a giderken ki son fotoları.. hulusi, "baba, tortor dayım da bizden olabilir mi?" diye sordu.. yani o da bizim evimizde kalsın, bizimle kalsın her zaman demek istedi.. 

okula gitmeden kitap okumayı öğrendi ekrem efendi...

keyfimiz olduğunda biz böyle dans ederiz...

berberde artık ağlamıyoruz...

neydi o berber günleri.. kabus gibi.. ilk haftasında aldım elime mach 3 traş jiletini.. keltoş yaptım.. berbere ilk götürdüğümüzde ortalığı yıktı.. anası bir yandan, babası bir yandan ee tabii berberde başka bir yandan saçlarını kestirelim diye uğraştık.. bahçelievlerde çocuk berberine götürdük.. içinde atlı karıncası olan, koltuğu ayıcıklı olan.. berber bizi dışarı çıkardı da hulusiyle başa baş kalıp öyle traş etti.. moldova da biraz daha düzeldi.. yazın babam traş etmeye götürdü bir cesaret.. "ağlamazsan sana dondurma" deyince hiç ağlamamış.. tabii ben şoke oldum.. aşağıdaki video ise en son halii..

hani sen beşiktaşlıydın hulusi...?

bizim çocuk beşiktaşlı idi ama artık değilmiş.. sebebini ise video da söylüyor.. talha abisi sağolsun.. :)

kim önce kamelyaya tırmanacak?..

tabii ki ekrem tırmanır.. havalar güzelleşince parka gidiyoz artık geç saatlere kadar.. kumla oynuyoruz.. kaykaya biniyoz.. parkta eğleniyoz.. karnımız acıkınca kamelyaya geçip poğaça arası peynir, domates yiyoruz.. karnımız doyunca da gözümüz yaramazlıklarda.. kim önce kamelyaya tırmanacak?..

biz bıcıdık..

dışarıda çok oynayınca veya "banyo" kelimesinde yanlışlıkla birisi kullanmaya görsün.. dooğru banyoya.. ekrem "babacım ben de seninle bıcıcaaaaaammmm" demesiyle üstünü ve altını çıkarması bir oluyor.. sonra da banyoda oyuncaklarımızı yıkıyoruz.. oynuyoruz.. bıcımaya gelince sıra önce babamızı yıkıyoruz, sonra abimizi sonra da banyodan çıkmaya çalışıyoruz.. yani ekremi es geçecez.. saçlarını yıkatmama mücadelesinde kaybeden taraf kendisi oluyor.. sonra da saçları taratmamak için ellerinden geleni yapıyor.. kazara eve bilgisayar geldi de "bak saçlar taranmazsa çizgi film mizgi film yok" denince saçlar tarandı.. ortada ise bu görüntüler.. 

ekremden bir şarkı..

minik minik örümcek duvara tırmanır

yağmuru görünce hop yuvarlanır

ama bizimki yuvarlanır kelimesini yuvarlayamayınca böyle bir durum ortaya çıkıyor :) daha çook büyüyecek inş

2012 sanat gecemiz.. ve perde..

2012 sanat gecemizden bir şarkı...

hulusi bu kadar kalabalığın önüne ilk defa çıktı.. biraz heyecan vardı tabii.. :) bizi arıyordu gözleriyle.. ne zaman ki bizi gördü o zaman keyfi yerine geldi ve şarkıya eşlik etti.. 

sen hangi takımlısın ekrem?...

üst komşumuz moldovadaki komşumuz gibi maşallah.. ya bizimkiler onlarda ya da onlar bizde.. hem annelerin hem de çocukların araları çok iyi.. ben kendim galatasaraylı olmama ve o kadar da beraber top oynamamıza rağmen hiç haydi "galatasaraylı ol" demedim. komşumuzun oğlu öğretmiş hangi takımı tutması gerektiğini...

kreş karnemiz..

 

kreş gecemiz..

Moldovada iken kreşe giderdi hulusi efendi ama bu sene ayrı bir gidişi var.. ekrem efendi bile 'benim okulum var, ben okulumdan geliyorum' diyor sürekli. 'ben bugun yemeğimi okulda yedim' diyor bazen.. Gidiyormuş gibi de sankim :)) keyifler iyi çok şükür.. kreşde gece yaptık.. yakışıklı giyindi.. bazen eve misafir geldiğinde gömleğini ve papyonunu getiriyor giydirelim diye.. gösterecek illa.. 

tabii kreş gecemizde sürekli hareket eden ve ağlayan bir hulusi görmeyi beklerken safın teki çıktı.. herkes sağa sola sallanır, elini hareket ettirir ama bizimki saçlarını düzeltir, elinin tekini yukarı kaldırır, bazen sırıtır, anne ve babasını arar.. komik işte..

 papatya oldu bizimki.. güneş gibi açtı salonda.. ama yanlış zamanda tabii.. giyinme odasında giyinmiş ve programlarının sırasını beklerken ekrem le daldık odalarına.. tüm ilgi ekremde tabii.. hulusi de 'o benim kardeşim' deyip sarılıyor kardeşine..

bizim papatya saksısında beklerken kelebekler etrafında uçuşuyor ve düşüyorlar.. sonrasında da arılar onları kaldırıyor..