Muğla yolu, Sarıgerme plajı ...

 Aydından sabah saatlerinde yola çıktık... Yatağanda oturan babamızın üniversiteden arkadaşı Yusuf amcamızı ve hanımını almaya gittik... İki kuzunun ikiside çoğunlukla anne kucağında uyuycaz diye tutturdu... Uzun yolboyunca genelde bu şekilde uyudu kuzular...

Yatağandan Ortacaya geçtik... Çok şirin bir köy... Küçük kuzu önce traktörü test etti...:)

Mısır tarlalarında dayısı tarafından koşturuldu... Ama hiç şikayetçi değildi...:)

Köylerine 15 dakika mesafede Sarıgerme plajı vardı... Kuzular İstanbul denizini saymazsak birde Aydın'daki soğuk ve taşlı denizi saymazsak denizle ilk defa burda tanıştı...

Büyük kuzu fazla huylu olması hasebiyle kumla, denizle teması zor oldu...

"Anne ayakkabıma kum girdi... Anne dondam ıslandı... Anne sıcakk... Anne taş batıyoooo..."

Bütün plajlarda muhabbetimiz böyleydi... Ama yinede sevdiler denizi...

Küçük kuzunun öyle bir derdi olmadı... Hatta fazla içli dışlıydı suyla kumla denizle... O kadar ki kumların birazı midedeydi...:)

İstanbulda gördüğümüz kirli deniz suyundan çöpten geçilmeyen plajlardan sonra cennet gibi geldi buralar bize... Türkiyeye dönersek yaşayabileceğimiz bi yer diye düşündük...:)

İllede annekucağı diye ağlayan kuzu...:(

Bunlar mideye giden kumların resmi kayıtları...:)

Yavru kuzuya su olsun, hareket olsunda nasıl olursa olsun...:)

Dayısı soktu soktu çıkardı denizlere...:)

Huylu büyük kuzu ise nazlana nazlana babası tarafından... Binbir rica minnetle anca...:)